Modanın lügatımıza soktuğu çoğu ingilizce kökenli sözcükleri değiştirmeden kullanmayı çok sevdik.
Evet Türkçe yozlaşıyor, globalleşmenin vahim dejenerasyonlarından birisi bizim için.
Çok eğrilip büğrülüp miyavlaşmadan ya da (d)ayılaşmadan konusulmadıkca bence pek mazuru yok.
Ural-Altay dil ailesinin Altay kolu olan Türkçemiz, Hint-Avrupa dil ailesi üyesi İngilizce karşısında ciddi kayıplar veriyor hergün yeni bir sözcük yabancılaşıyor ne yazık ki
Alamod: Moda olan şey
Blazer : Düğmeli klasik tip ceketler
Couture : Dikiş, dikişçilik ,terzilik
Kreatör : Tasarımcı, yaratıcı zat
Degaje : Esnek , dökümlü bırakılan yaka türü (Bakınız;Tofita reklamı)
Demode : Modası geçmiş nesneler
Döpiyes : Etek ve ceketten oluşan takım (Çok ilginç ki bulmuş acaba)
Elegan : Şık veya zarif
Anvog: Tutulan , beğenilen
Fashionable : Modaya uygun (Okuması bile zor)
Fashion Victim : Moda kurbanı (hahahh)
Fashion Desing : Moda tasarımı veya dizaynı
Feminen : Kadınsı
Gusto : Beğeni (Bence bir çikolata markası)
Empirme : Baskılı kumaş
In Style : Moda olan, modaya uygun
Lame: Altın veya gümüş varakla süslenmiş madeni lifler kullanılarak dokunmuş kumaş
Lenjör : Bayan iç çamaşırı veya gecelik
Maskülen : Erkeksi
Mokasen : Bağcıksız ayakkabı
Must Have : Olmazsa olmaz (Türkçesi bakkalda kalmadı sanki)
Payet : İşlemelerde kullanılan dekoratif pul
Parka : Kötü havalarda giyinmek için yapılmış kapişonlu su geçirmez ceket
Patch Work : Farklı kumaşlardan dikilmiş kırk yama işlerinin tümü
Pilise : kıvrımlı
Retro: Moda da geçmişe dönüş eğilimi
Stiletto: Yüksek ve ince topuklu bayan ayakkabısı
Stilist: Tarzı belirleyen
Trend: Son moda
Trend Setter : Modayı ve eğilimleri belirleyen zat
Trendy : Son modayı izleyen
Vintage: Bakınız retro yada demodenin kibarcası
Eklemek istedikleriniz varsa söyleyebilirsiniz...
1 yorum:
kismen haklisin aslinda ama bazen oiyle kelimeler oluyor ki tam turkce anlatimi ya cok zor ya da uzun oyuzden boyle zamanlarda daha cok kullaniliyor bu kelimeler.
Yorum Gönder