26 Şubat 2010 Cuma

BABAM VE OĞLUM...

En son ne zaman ağladınız?

Belkide çok uzun zaman oldu veya saniyeler önce...

En son ne zaman insani değerler karsısında duygulandınız?

Eğer yitirilmemişse bir yerlerde görebildiğimiz her an....

Peki modern hayatınızda hala mutsuz musunuz?

Şüphesiz evet! Hayatınızda ki eksiklikleri tek başına maddiyat karsılayamaz.

Ağlamanın tadını, gülmenin keyfini, zorlukların getirisini, herşeye rağmen insanca yasamayı birarada gösteren başka bir filme şahit oldunuz mu?

2005 yılı öncesi için Hayır olabilirdi cevabınız , ama sonrası için büyük bir EVET!

Lafı uzatıyorum , bu filmi anlatacak büyük kelimelerim büyük hislerim var 3-5 satıra sığmayan.

Anlatamıyorum yaşayın diyorum.

''Babam ve Oğlum''...

Geçen haftasonu kuzenimle birlikte sabah 5:00 civarı izledik filmi.

En son küçükken izlediğim türk filmlerinde duygulanır gözlerim dolar ve tuvalete kaçar gizlice ağlar gözyaşlarımı silerdim. Ama bu bambaşka birşey. Ağlamak incitmiyor içini yaşatıyor adeta oradaki hüznü , paylasıyorsun , ortak oluyorsun hayattaki acı gerçeklere...

1000 kişiden 1 tanesi bile diyemez hissetmedim, duygulanmadım, burkulmadım, yaşamadım ...

Her senaristi, yönetmeni, oyuncuyu, yazarı  devleştiren yapıtları vardır kariyer hayatında zirvesine yerleştiren ben bu filmi Çağan Irmak'ın ölümsüz eseri olarak görüyorum ve ekliyorum eleştirilse, basite alınsa bile ''Güneş heryer de  aynı parlar... '' Kendisinin ışığı asla sönmeyecektir.

Her ülkenin tarihinde acılı, kanlı, çileli günleri, kayıpları olmuştur , bu günlerin çilesini çekenlerin hayatlarıyla ödediği bedeli bundan daha güzel anlatabilecek oyuncular ve film olacagına , olsa bile bu tadı vereceğine ihtimal vermiyorum.

1980 yıllarının çıplak gerçeklerini, insanların acılarını  çok iyi bir dille anlatan  film. Biz sadece empati kuralım acıları paylaşalım ki bu ülkede darbeler olmasın, annesiz kalmasın, babasız yetişmesin Denizler...

Ve unutmayalım;

Annelerimizle- babalarımızla yaşadığımız sorunları, onlara karşı geldiklerimizi , onları üzdüğümüzü, onları kırdığımızı ama onların içindeki sevginin hiç bir şekilde azalmadığını hiç bir zaman  bu değerini kaybetmeyeceğini.

Ebeveynlere hakettikleri saygı ve hürmeti göstermek bir evladın en kutsal sorumluluğudur...

2 yorum:

Ballı Cimcime dedi ki...

Esracım bu güzel yazına sonuna kadar katılıyorum, yüreğine sağlık.

Bu arada bana bu saçmasapan yorumlu blogu haber verdiğin için teşekkür ederim canım. Yorum yazdım, blogumun yazdıklarınla ne ilgisi var dedim ama umarım yayınlar. Tekrar teşekkürler, sevgilerimle canım:)

Esra E. dedi ki...

Cimcime;Teşekkür ederim Cimcimem. Bana da öyle bir platformda güzelim blogunun adının geçmesi hoş gelmediği için haber vermek istedim.