2 Mart 2010 Salı

''DO'' mu ''MAKE'' mi ???

Alsancak / Alins Restaurant'ta oturmuş sohbet eşliğinde yemek yerken yan masaya oturan 4 genç dikkatimi çekti. Biraz da çaktırmadan bakarken esmer ve çekik gözlü genç çiftlerin ırklarına dair tahmin de bulunuyordum ki şu dakika itibariyle Taylandlı ya da Vietnam / Kamboçyalı olabilme ihtimallerine sahip oldugunu kesinleştirdim!!!

 Aradan zaman geçti siparişleri geldiğinde afiyetle höpür löpür büyük boy burger köftelerini götürdüklerini gördüm. İnsan Türkiye'ye gelir bu restauranta oturur ve sadece aperatif olan sandviç tipi birşey mi yer diye içten içe geçiriyordum. Sonra genç kızın kibarca bıçak ve çatalıyla pirinç pilavı yiyişi dikkatimi çekti. Bu anlık görüntüler sürekli dikiz şeklinde değil dikkatinizi çekerrrimmmmm 1-2 saniyelik bakıstan gözüme ilişenler  hıhhh o__O

Sandviç + Pilav bize göre bir yemek türü olmadıgına göre şimdi Taylandlı olduklarını ıskalamamıs oldugumu anlıyorum. Çünkü hint mutfagının yerli üretimi kokulu yasemin pirinçleri Taylandlıların vazgeçilmezi.

Türklerin meraklı olduklarını düşünmemeleri için göz değil kulak kabartarak yemeğimi yemeye devam ediyorum. İngilizce konuşmaları işitiyorum. Hah tam da ÜDS sınavına hazırlandıgım şu sırada duydugum gördüğüm tüm ingilizce kelimeleri tercüme etmeye çalışmakk gibi bir saplantım varken kulaklarımı daha da keskinleştiriyorum. Türk garson ''I will make , I will make'' diyip kafa sallıyor. Ehee gülüyorumm ne yapacaksın ki diyorum çünkü bizim türk garson make / do fiillerinin kullanım farklılığını bilmediği için yanlış kullandıgından anlam kargasasına sebebiyet veriyor ^_^

Anlayana!

Make; yeni birşey üretmek yapmak anlamındadır, yemek yapmak, kek yapmak,  bina yapmak anlamında  kullanılır. Yani yumurta ve şekeri birleştirip ortaya yeni birşey çıkarararak  kek yapmak gibi bir kullanımı bunu kolaylıkla izah eder.

Do; günlük konuşma dilinde konusma sırasındaki eylemlerimizi ifade eder.

1 yorum:

sürüden ayrılan koyun dedi ki...

o garson kesinlikle kesin chicken translation yapıcaktır.